On-line ISSN:2147-155X

1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

5 Aralık 2014, Cuma, 10:14 | Taslak | 1.246 kez okundu | 0 yorum
İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (Human Immunodeficiency Virus, HIV) bağışıklık sistemini hedef alan ve kişilerin enfeksiyonlar ve bazı kanserlere karşı savunma sistemlerini zayıflatan bir virüstür. HIV enfeksiyonunun en ileri hali AIDS (Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu)’dir. AIDS bazı kanser türlerinin gelişimi, enfeksiyonlar ve ciddi klinik tablolarla tanımlanmakta ve HIV pozitif kişilerde gelişimi 5-12 yıl sürebilmektedir. HIV dünyada […]

İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (Human Immunodeficiency Virus, HIV) bağışıklık sistemini hedef alan ve kişilerin enfeksiyonlar ve bazı kanserlere karşı savunma sistemlerini zayıflatan bir virüstür. HIV enfeksiyonunun en ileri hali AIDS (Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu)’dir. AIDS bazı kanser türlerinin gelişimi, enfeksiyonlar ve ciddi klinik tablolarla tanımlanmakta ve HIV pozitif kişilerde gelişimi 5-12 yıl sürebilmektedir.
HIV dünyada 39 milyon ölüme neden olan önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. 2013 yılında 1.5 (1.4-1.7) milyon kişi HIV’le ilişkili nedenlerle hayatını kaybetmiştir. 2013 yıl sonu itibariyle dünyada yaklaşık 35 milyon kişi HIV’le yaşamakta iken aynı yıl 2.1 milyon kişi HIV’le enfekte olmuştur. Dünya üzerinde en çok etkilenen bölge 24.7 (23.5-26.1) milyon kişi ile Sahra-altı Afrika’dır. Yeni vakaların %70’i de bu bölgede görülmektedir.
Ülkemizde ilk AIDS vakası 1985 yılında görülmüş, 1986’da kan ve kan ürünlerinde taranmasına başlanarak 1994’te HIV/AIDS kodlu bildirim uygulanmasına geçilmiştir. 1996 yılında Anti Retroviral Tedavi (ART) geri ödemesine geçilmiş, aynı yıl Ulusal AIDS Komisyonu kurulmuştur. 2007 yılında ilk Ulusal Strateji Planı hazırlanmıştır. 2012 yılında ART Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmıştır.
Ülkemizde 1985 ve 2013 (ilk 6 ay) yılları arasında toplam 7050 vaka bulunmakta, vakaların %73’ünü erkekler oluşturmaktadır. Enfeksiyondan en fazla 40-49 yaşlar arasındaki kişiler etkilenmiştir. Vakaların %83’ü TC vatandaşıdır ve en sık görülen bulaş yolu heteroseksüel ilişkidir. Türkiye’de 2013 yılında 80 yerli, 13 yabancı vaka olmak üzere toplam 93 yeni vaka tanı almış ve AIDS insidansı T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından 2013 yılı için 100 000’de 0.12 olarak bildirilmiştir.
HIV enfeksiyonunun tanısına yönelik testler ilerlemiş olmakla birlikte, enfeksiyonun tamamen tedavisi halen mümkün olmamaktadır. Etkili ART ile virüsün kontrol edilmesi ve hastaların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi mümkündür. 2013 yılı itibariyle küresel olarak hastaların sadece 12.9 milyonu ART alabilmektedir. Bunların 11.7 milyonu düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. Çocuklarda ART alma oranı yetişkinlerden düşüktür.
DSÖ, Haziran 2013’te ART’nin kullanımını artırmaya yönelik olarak ART için yenilenmiş rehberlerini yayınlamış, 1 Aralık 2014 Dünya AIDS gününde ART’nin HIV’le karşılaşma sonrası acil önleme yöntemi olarak (temas sonrası profilaksi amacıyla) ve ko-trimoksazol antibiyotiğinin HIV’le ilişkili enfeksiyonların önlenmesinde kullanımı konularında rehberler yayınlayacağını bildirmiştir.
Ülkemizde ve Dünya’da HIV/AIDS açısından yüksek risk altında bulunan ve ulaşılması güç topluluklar: eşcinsel erkekler, ticari seks çalışanları, damar içi madde kullanıcıları, mahkûmlar mülteciler ve kaçak göçmenler olarak bildirilmektedir.
Ülkemizde ve tüm Dünya’da HIV/AIDS’le ilgili olarak damgalanma- sosyal izolasyonun hala belirgin olarak yaşanıyor olması, ulaşılması güç topluluklar ve bu topluluklarla yapılan bilimsel çalışmaların azlığı, hastalığın sosyal boyutu ve hasta mahremiyeti konuları bu alanda yaşanan güçlükler olmaya devam etmektedir.

1 Aralık Dünya AIDS gününün 2014 yılı sloganı HIV/AIDS tanı ve tedavisindeki eşitsizliklerin giderilmesine yönelik olarak “AIDS Salgınını 2030 yılına kadar sona erdirmek için açığın kapatılmasına yardım- help to close the gap to end the AIDS epidemic by 2030” olarak belirlenmiştir.
Açığın kapatılması: Herkesin, her yerde gereksinim duyduğu hizmetlere ulaşmasını sağlamaktır. Bu da ancak:
 HIV testleriyle ilgili açığın kapatılması ve dünyada HIV-pozitif olduğunu bilmeyen 19 milyon kişinin tanı alarak yardım almaya başlaması
 Tedaviyle ilgili açığın kapatılması – dünyada HIV’le yaşayan 35 milyon kişinin yaşam kurtaran ilaçlara ulaşımının sağlanması
 Çocuklar için ilaçlara ulaşım konusunda açığın kapatılması –Bugün HIV’le yaşayan çocukların sadece %24’ü tedavi olanaklarına ulaşabilmektedir, bu durumun düzeltilip çocukların tamamının tedavi olanaklarına ulaşması
 Ulaşım açığının kapatılması- herkesin çözümün bir parçası olarak katkıda bulunması
ile mümkün olacaktır.

Açığı kapatmak demek AIDS salgının 2030 yılına kadar bitirmenin mümkün olması demektir…

HIV/AIDS salgının 2030 yılına kadar durdurulması için ülkemizde ve dünyada herkesi sorunun farkında olmaya ve çözümüne her türlü ortamda destek vermeye davet ediyoruz…

HASUDER

Anahtar Kelimeler:

YORUM YAZ


Lütfen doldurunuz *

Henüz yorum yapılmamış.